Dolar yükselişte
Hükümetin döviz kurunu sabit tutma politikası piyasada ikili kur fiyatının oluşmasına neden oldu. Ekonomistlere göre dolar seçimden sonra en az 22-23 liraya yükselecek. Hükümetin yaklaşık 9 aydır kuru baskı altında tutma politikası Türk lirasının aşırı değerlenmesine yol açarken, serbest piyasa ile bankalar arasındaki kur farkı sürdürülemez hale geldi. Bankalar doları 19.4 liradan satarken, Kapalıçarşı’da fiyatlar 20.3’ü geçti.
Buna göre iki döviz kuru arasındaki fark yüzde 4,8. Kapalıçarşı ile bankalar arasında yüzde 2’lik bir farkın makul olabileceğine dikkat çeken ekonomistlere göre, yüzde 5’in üzerine çıkılması halinde bu durumu sürdürmek oldukça imkansız olacak.
Yıl sonunda 25 lirayı geçebilir
Ekonomistler seçim sonuçlarından bağımsız olarak kurlarda düzeltme beklerken, piyasadaki fiyatlamalara göre dolar yıl sonunda 25 lirayı geçebilir. Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP), yıl sonunda dolar kurunda yüzde 34’lük bir artışı fiyatlıyor. Aralık 2023 dolar vadeli fiyatı 25 lira 96 kuruş.
ABD’li yatırım bankası JP Morgan da seçim sonrası ekonomide genel kabul görmüş ortodoks politikalara uyulması halinde doların ilk etapta 24-25 liraya, yıl sonunda ise 26 liraya çıkabileceğini öngörüyor. Bankaya göre Ortodoks politikalara geçiş zayıf olursa doların 30 lirayı görmesi mümkün.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz oranlarındaki ısrarı nedeniyle Türk lirası geçen yıl dolar karşısında yüzde 30 değer kaybetti. Son dönemde hükümet kur korumalı mevduat, ihracatçılardan elde ettiği döviz gelirleri ve Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden gelen swap (barter) anlaşmaları ile dolar kurunu belli bir seviyede tutmaya çalışıyor. Yaklaşık sekiz dokuz aydır sabit kur politikasına benzer bir politika uygulanıyor.
Amortisman enflasyonun altında
DW Türkçe’ye konuşan Ekonomist Prof. Dr. Oğuz Oyan, enflasyonun yükselmeye başladığı geçen yılın ortasından bu yana Türk Lirası’nda birçok değer kaybı durumunun ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Bir ülkede enflasyon olursa parasının dövize karşı fiyatının hızla eriyeceğini ifade eden Oyan, “Örneğin geçen yıl Türkiye’de enflasyon yüzde 64,27 idi. Almanya’da enflasyon yüzde 7,9 olarak açıklandı. Yüzde 55 civarında değer kaybetmeli” dedi.
31 Aralık 2021 itibarıyla doların 13 lira olduğunu, 2022 sonunda 18.70’e ulaştığını belirten Oyan, bu dönemde kurun yaklaşık yüzde 43 arttığını, liranın yüzde 30 değer kaybettiğini söylüyor. Aynı dönemde yüzde 64,27’lik bir enflasyon oranı olduğunu hatırlatan Oyan, arada ciddi bir fark olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor:
“Bu yılın ilk üç ayına baktığımızda TL’nin dolar karşısında kaybı yüzde 3,7, enflasyon ise yüzde 12,52. Bu da pahalı olmaya devam ettiği anlamına geliyor. Bu nedenle düzeltme olacak.”
Döviz kuru beşte bir arttı
DW Türkçe’ye konuşan Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Bu dönemde yüzde Bolgün, “Dolayısıyla bu kadar küçük bir kur artışı, Türk Lirası’nın Üretici Fiyat Endeksi’nden (ÜFE) daha pahalı, Tüketici Fiyat Endeksi’nden (TÜFE) daha düşük olduğunu gösteriyor” diyor.
Bolgün, ihracatçılardan elde edilen döviz gelirleri, Döviz Korumalı Mevduat yoluyla alınan döviz ve swapların seçim öncesi kuru baskılamak için kullanıldığını söylerken, Merkez Bankası rezervlerindeki aşağı yönlü harekete dikkat çekiyor.
Geçen yıl getirilen düzenleme ile ihracatçılar yurt dışından elde ettikleri dövizin yüzde 40’ını Merkez Bankası’na satmak zorunda. 2021 yılında Türk Lirası’nın değer kaybını durdurmak amacıyla hayata geçirilen Döviz Korumalı Mevduat, döviz veya altın hesaplarını kur üzerinden Türk Lirası mevduata yatıranlara döviz koruması sağlamaktadır.
Piyasada farklı fiyatlar oluştu
Ekonomistler, bu tür adımlarla kuru sabit tutma politikasının bir yansıması olarak piyasada ikili bir kurun ortaya çıktığına dikkat çekiyor.
Bankalarda döviz alım satım fiyatlarında ortada yüzde 3’e yakın fark olduğunu söyleyen Bolgün’e göre, bankalar ile Kapalıçarşı arasında çok ciddi fiyat farkı var. Merkez Bankası’nın gösterge niteliğindeki efektif satış kuru üzerinden hesaplandığında fiyat farkının büyüdüğünü vurgulayan Bolgün, bu farkın seçime kadar daha da artabileceğine dikkat çekiyor.
Merkez Bankası’nın talebi üzerine bankaların döviz alım satım fiyatları arasındaki farkı açtıklarını ve kuru belli bir seviyede tuttuklarını belirten Oğuz Oyan, “Arada yüzde 4,8 fark oluştu. bankalar ve Kapalıçarşı’da yüzde 5’e gidiyor bu çok yüksek bir fark bu oran aşılırsa yüzde 5’in üzerine çıkılırsa bu ikili fiyat yapısı sürdürülemez bir hal alıyor bu nedenle kurda ciddi bir artış beklenmesi normal. Bankacılık sektöründeki oranlar” dedi.
S&P’den bankalara risk uyarısı
Merkez Bankası’nın bankalar üzerinde ciddi bir baskı uyguladığını ve bankaların elindeki döviz rezervlerini kullandıklarını söyleyen Oyan, “Finansal bir kriz durumunda bankalar bu parayı geri almakta zorlanabilirler” diyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), 17 Nisan’da yayınladığı raporunda Türkiye’deki bankalar için risk uyarısı yayınladı. Raporda, Türk bankalarının döviz varlıklarının büyük çoğunluğunun merkez bankasında tutulduğuna veya yatırıma gittiğine dikkat çekildi. Hazine bonolarındaki artış, yüksek stresli bir senaryoda bu varlıklara erişimi kısıtlayabilir.
Merkez Bankası rezervleri azalıyor
Son bir buçuk aydır veriler Merkez Bankası rezervlerinin azaldığını gösteriyor. Bankanın net uluslararası rezervleri 7 Nisan’da sona eren haftada 4,7 milyar dolar azalarak 13,77 milyar dolara geriledi. Rezervlerdeki azalma üç haftada 7 milyar dolara ulaşırken, swap hariç net rezervleri -47 milyar dolara geriledi.
Cihan Bolgün, sistemden döviz çekme tedbiri olduğuna işaret ederek, bunun swaplar hariç ekside olan döviz rezervlerini seçim öncesi daha sorunlu bir noktaya getirdiğinin altını çiziyor. Bolgün, rezervlerdeki düşüşü gören Merkez Bankası’nın ilk olarak geçen ay Döviz Korumalı Mevduat faiz tavanını kaldırdığını söylüyor.
Merkez Bankası dün akşam saatlerinde azalan döviz rezervlerine karşı yeni adımlar attı. Buna göre Merkez Bankası, bankalara yabancı para cinsinden işlem yapma süresi sınırlaması getirdi. Bankalar, müşterileri için saat 13.00’e kadar piyasadan döviz alabilecek. Alınan ikinci karar miktar kısıtlamasıydı. Her bankanın gerçek ve tüzel kişilere (tüm müşterilere) satabileceği toplam döviz tutarına günlük limit getirilmiştir. Her banka bazında limitler belirlenmiştir.
“Ciddi bir kur sıkışıklığı var”
Oğuz Oyan’a göre bu kısıtlamaların üst üste binmesi Türkiye’de ciddi bir döviz sıkıntısı olduğunu ve seçime kadar döviz kurlarını bile yönetmenin giderek zorlaştığını gösteriyor.
Faizi sabit tutma politikasının bir parçası olarak Türkiye’de ithalat ucuzlarken, ihracat daha değerli hale geldi. Cari açıkta da aradaki fark açılıyor.
Türkiye 2021’de 46 milyar dolar dış ticaret açığı verirken, 2022’de açık 110 milyar dolara ulaştı. Yılın ilk çeyreğinde 34,9 milyar dolar ile 2013’ten bu yana en yüksek çeyreklik dış ticaret açığı kaydedildi. Son verilere göre 12 aylık cari açık Şubat ayında 55,4 milyar dolar ile 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
AKP’den ihracatçıya yanıt
Uzun süredir diğer ülkelerle rekabette geri kaldıklarını ifade eden ihracatçılar, dövizin serbest bırakılmasını ve kurlarda düzeltme yapılarak 24-25 lira seviyelerine gelinmesini talep ediyor.
Döviz kurunu farklı araçlarla sabit tutan AKP’den dün ihracatçılar yanıt verdi. Ekonomim gazetesine konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Ekonomi sadece ihracatçı dostlarımızdan ibaret değil” dedi.
Ekonomist Oğuz Oyan, “Seçimi kim kazanırsa kazansın, seçim öncesi kur krizi görüntüsü vermeme tavrı sürdürülemez” diyor.
Mevcut hükümet seçimleri kazansa bile Merkez Bankası’nın müdahale imkanları tükendiği için artık kuru sabit tutmanın mümkün olmadığını vurgulayan Oyan, “Her halükarda bir düzeltmeye ihtiyaç duyulacağını söyleyebiliriz. ihracatçıların talebi olan 24-25 seviyelerine gelinebilir.”
Millet İttifakı’nın seçimleri kazanması durumunda yeni bir faiz politikasıyla gündeme geleceğini ve Merkez Bankası yönetiminde önemli bir değişikliğe gideceğini belirten Oyan, şöyle devam ediyor:
“Dolayısıyla kurdaki yükseliş bir nebze olsun durdurulabilir. Ancak her iki siyasi ihtimalde de kuru 22-23 seviyesinin altında tutmak çok zor.”
AKP’nin seçim beyannamesi ve Millet İttifakı’nın ortak mutabakatı doğrudan kuru düşürmeyi amaçlamazken, enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyor.
Piyasa fiyatı yukarı
Evren Bolgün, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’ndaki (VİOP) fiyatlamaların seçim sonrası döviz kurlarının ne olacağı konusunda fikir verdiğini belirtiyor.
Mayıs ayı sonu için VİOP’ta mevcut fiyatlama 20,69 civarında iken, bu yaklaşık yüzde 6,5’lik bir artış beklendiğini gösteriyor. Bolgün, “Mayıs sonunda seçim sonrası mali güvence için VİOP’tan dolar alacak olsanız ödeyeceğiniz fiyat 20 lira 69 kuruştu. Haziran sonu Aralık sonu için 25 lira 96 liraya çıkıyor Vadeli işlem piyasası yıl sonuna kadar yüzde 34 civarında kur artışını fiyatlıyor.
Bu rakamların bir beklenti değil, mevcut piyasa fiyatları olduğunu vurgulayan Bolgün, seçim sonrası ortaya çıkacak tabloya göre fiyatların değişebileceğini de sözlerine ekledi.
“Milli İttifak tansiyonu yükseltiyor”
Bolgün, Cumhur İttifakı’nın gücünün devam etmesi halinde mevcut politikalarda büyük bir değişiklik olmayacağını ancak hükümetin bazı değişiklikler yapmak zorunda kalacağını düşünüyor:
“Döviz kuru sisteminde değişiklikler olabilir. Yani negatif reel faizlerle sabit kur politikasını uzun süre sürdürmek mümkün değil.”
Ancak Bolgün’e göre bu yapılsa bile yabancı yatırımcılar için tansiyonun daha da yükselmesi olası. Bu da şu anda VİOP’ta görülen kur fiyatlamasının daha da yükseleceği ve yıl sonunda doların 25.96 lirayı bile aşacağı anlamına geliyor.
Bolgün, Millet İttifakı’nın iktidara gelmesi durumunda faizlerin yıl sonuna kadar kademeli olarak artırılacağını ve bunun da kurdaki yükselişi sınırlayacağını varsayıyor. Öte yandan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) fiyatların mevcut enflasyon kur farkından dolayı seçimden sonraki haftalarda gerçekleşebileceğine işaret eden Bolgün, “Haziran ayında 21,5’e çıkan dolar, Ağustos’ta 23 lira olan Temmuz’da 22 liranın biraz üzerinde. /TL kurunu görmemizi bekliyorum” diyor.
Mani olmadan DW Türkçe’ye nasıl ulaşabilirim?